Ağustos 2013 | DİNMEZ SEVDA tarafından yazılmıştır

30 Ağustos 2013 Cuma

Toprak Altından Sesler

Toprak altından sesler
Konuşkan ölü
          Üzerime atılan kilolarca toğrağın altından yazıyorum. Anlatılanlar ağıtların ve haykırışların, anlaşılmaz duaların çok sonrası.
           Sonsuz karanlığın, çürük kokusunun, didik didik edilen etimin acısının içinden sesleniyorum. Zamanın olmadığı, ışığa kavuşmanın asla mümkün olmadığı bir dünyanın içerisindeyim. Güneş ışığına olan özlemin, dünyanın kokusuna olan ihtiyacın asla giderilemediği bir dünyadan yazıyorum, toğrağın altından. İlk önce göz çukurlarım boşaldı, gözyaşlarım su olup akıp       gittiler.Toprağın her zerresine karışıp gittiler. Gözlerim üzerime atılan ölü toprağımdır. Benim de gözlerim vardı bu boşluklarda parça parça kurtların yediğine bakma ne ateşli dudaklar değmişti dudaklarıma bu toprakları siz attınız üzerime
dün sizlerleydim daha caddelerde bugün ölülerle...
       Ne olur bu kadar ağır betonlarla kapatmayın üzerimi
                                  Dayanamam  !
Devamını Oku

29 Ağustos 2013 Perşembe

Masal Vakti

maske        Bir ülke düşünün ki masallar sonrasında uyumayı adet edinmiş. Hatta bu masalları öylesine kanıksamışlar ki, masallar olmadan uykuya dalamaz olmuşlar. 
        Anlatılan masallar öylesine gerçekçi görülmeye başlanmış ki, gerçekler masalların altında ezilip gitmiş. Masallar dinlemeye ve masallara inanmaya alışkınız. Hele ki bu günlerde masalların ve masal anlatıcılarının sayısı öylesine arttı ki… 
Kısıkta olsa gerçeği hay
Aydınlık
kırmaktan vazgeçmeyen o onurlu insanların seslerini işitemiyoruz. İşitsekte anlamak, dinlemek işimize gelmiyor. Masalların yarattığı uyku öncesi rehavet çok hoşumuza gidiyor anlaşılan.Sizi uykucular uykunuzu yarıda kesmek bize düşmeli..Düşünüyorumda su olup yüzünüze mi aksam , yoksa güneş olup gözünüzümü kamaştırsam...
Neden olmasın ! 
         Bu dinmez sevda varken bizde.uyanalım dostlar uyanalım ki umut olalım ses olalım karanlıga bir ışıkta biz olalım. 
                                       
                                           VARMISIN?
Devamını Oku

Ölenlerin ardından

Ölenlerin arkasından
Yaşamdan Ölüme
    
        İnsanlar genellikle bir gün öleceklerini unuturlar ya da hatırlamak istemezler. Oysaki çevremizde ölüme dair o kadar çok ibare vardır ki. 

       Belki de doğumdan çok ölüme şahit oluruz. Yine de ölümü hep göz ardı ederiz. Özellikle kendimize ölümü hiç yakıştıramayız. Sanki birgün ölmeyecekmiş gibi yaşar gideriz. Birgün dünyanın tüm güzelliklerine, sevdiklerimize ve dostlarımıza gözlerimizi kapayacağımızı, sonsuz bir hiçliğin içinde yok olup gideceğimizi hatırlamak istemeyiz. Ölüm o kadar yakındır ki sürekli nefesi ensemizdedir. Bir saniye sonrasında gözlerinizi bir daha hiç açmamak üzere kapayabilir, sevdiklerimizi ve dostlarımızı bir daha göremeyebiliriz.
        Ama Ondan önce Ölesiye Bir yaşamalıyız degilmi dostlar...
Devamını Oku

28 Ağustos 2013 Çarşamba

Geçmişten Gelecege dogru Laptoplar

Eski Bilgisayar
Old computer
        
             Teknoloji çağındayız.

   Günümüzde her alanda kullanılan bir çok elektronik eşya ahtapot kolu gibi bizimle.

   Teknoloji çağı hayatımıza fazlasıyla kolaylıklar getirmiş arkadaşlar;
Evrak işlerimizi, iletişim işlerimizi, banka işlemlerimizi ve kendimize ait işlemler,
en basiti yazımı size ulaştırma işlemi :)

Old apple computer
Nostalji bilgisayar

  Dizüstü bilgisayar'lar dünden bu güne durdurulamaz bir gelişim saglamıyıp hızlıca büyüyor.
Buna sevinmeliyiz...

  Aksi taktirde düşünsenize bu nostalji dev kutuları ellerimizde taşıdıgımızı :)
Peki bu gelişime bizim de katkımız olmasın mı tabikide olmalıydı.
saat ram
El yapımı ram


Gidip üniversite maceramı elektronik
 bölümü okuyarak başladım ilk küçük, az biraz alıntıda olsa ram yaparmak oldu :)
 İyide oldu çünkü Azmı ram bozduk ama gene geri dönüşüm olsun bir doga katkısı olsun diye o ramları atmayıp saat yaptım :)

Devamını Oku
YuSuF YıLDıRıM. Blogger tarafından desteklenmektedir.