Konuşkan ölü |
Sonsuz karanlığın, çürük kokusunun, didik didik edilen etimin acısının içinden sesleniyorum. Zamanın olmadığı, ışığa kavuşmanın asla mümkün olmadığı bir dünyanın içerisindeyim. Güneş ışığına olan özlemin, dünyanın kokusuna olan ihtiyacın asla giderilemediği bir dünyadan yazıyorum, toğrağın altından. İlk önce göz çukurlarım boşaldı, gözyaşlarım su olup akıp gittiler.Toprağın her zerresine karışıp gittiler. Gözlerim üzerime atılan ölü toprağımdır. Benim de gözlerim vardı bu boşluklarda parça parça kurtların yediğine bakma ne ateşli dudaklar değmişti dudaklarıma bu toprakları siz attınız üzerime
dün sizlerleydim daha caddelerde bugün ölülerle...
Ne olur bu kadar ağır betonlarla kapatmayın üzerimi
Dayanamam !