tarafından yazılmıştır

19 Nisan 2015 Pazar

Sevginin güzelligini tek kelime ile anlat / mak!

aşık veysel
Aşık veysel ve eşi





















   Aşık Veysel evli olduğu zamanlarda eşi başka bir adama aşık olur
Ve kaçmaya karar verir
Gece uyumak için yataklarına girdikten sonra eşi kalkar
Bohçasını da aldıktan sonra pabuçlarını giyer
Ve ardına bakmadan kaçmaya başlar
Biraz aradan sonra ayağına bir şeyin vurduğunu fark eder
Pabuçlarını çıkarttığında gördüğüne inanamaz
Aşık Veysel’in tüm parası oradadır
Kaçacağını anlayıp sahip olduğu her şeyi eşine bırakmıştır
Ayrıca parayla beraber bir kağıt bulur
Ve o kağıtta şu yazar:
Al bu para ananın ak sütü gibi helal olsun
Gittiğin yerde kendini ezdirme
Bir de güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa ...




Aşık Veysel Şatıroğlu 



Veysel neden aklın ermez
Uzun kısa dilin durmaz
Eller tutmaz gözler görmez
Bu acaip sır da senin
Devamını Oku

17 Mart 2015 Salı

Ey İnsanlar...


....
Ey insanlar,
Ey Canlar,
Cananlar...
İyiler ve iyilikleriyle güzelleşenler...

Güzelleştikçe sevenler, sevilenler,
Hayatı bize sevdirenler...
Neden kaybettik,
Nerede yitirdik sizleri?
Hayat otobüsünün
hangi durağında indinizde
indiğinizi bize farkettirmediniz?
Şimdi yokluğunuz,
çekilmez bir keder...
Her sevilen götürür gidince,
azda olsa ömürden...
Giden götürsede ömürden,
çıkıp gitmez elbet gönülden...
Anılar kalır,
özlemler kalır,
bir düzine keşkeler,
kalır artık geriye...
Gün gelir biz geliriz,
çalarız elbet,
gönül kapılarınızı...
O şeçtiğiniz
yeni hayatın durağında,
bekleyin bizi,
insan görünümlü melekler!..
//
Ey insanlar,
Be hey zalimler,
Kötüler ve kötülüğe kan verenler!..
Hayatı zından edenle!..
Sınırları,
sınıfları,
silahları icad edenler,
Eline silah geçince,
Kendini adam zannedenler!..
Ey çıkarcılar,
Be hey benciller,
menfaatçılar,
katiller,
tetikçiler ve tetiği çektirenler!..
Be hey dostunu,
kardeşini,
kanını,
canını satanlar,
satılmışlar!..
Ey yakanlar,
yıkanlar,
öldürenler,
öldürdükçe çirkinleşenler!..
Ey utanın dedikçe,
sırıtanlar!
Sırıttıkça sülükleşen,
sırtlanlaşan çakallar!..
Ey dünyayı kirletenler,
kirlettikçe kirlenenler
çöplükler,
pislikler,
geri kazanımı olmayan artıklar!..
Yeterin ulan yeter!
Sizlere,
pisliklerinize yetmezsede,
bizlere yeter bu dünya!..
Yoruldum sizlerden,
yorgun düştüm,
çekip gitmek isterim,
giden o güzel insanların peşinden...
Bırakmak isterdim geriye,
o masum,
o günahsız,
şen çocuklara;
gitmeden önce,
yeni,temiz bir dünya...
Öyle bir dünyaki,
ben, sen o diye ayrışmasın...
Öyle bir dünyaki
cenneti aratmasın...
Öyle bir dünyaki
bizleri özletmesin!..


                                                                                                                                                                                Çeto OMERÎ.
Devamını Oku

11 Mart 2014 Salı

Berkin Elvan'ı kaybettik

  • Bir Halk ne zaman öfkelenir?
  • İnsanoğlunun yüreği neye dayanmaz?
  • Umut ne zaman solar?  

berkin
Berkin ELVAN

"Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın''
Kara kaşlı kara gözlü çocuk... 
16 kiloya düştüğü arkasından ölüm haberi alınan 14 yaşında ekmek almaya giden bir çocuk ile senin kinin, nefretin, dinin, iktidarın, paraların, yüzde ellin, kahraman polislerin.. Umarım bunların içerisinde boğulursun. Berkin Elvan'ın annesi: "Benim oğlumu Allah almadı, benim oğlumu Tayyip Erdoğan aldı" lafından sonra ağzından düşürmediğin Allahın lafını yine nasıl ağzına alacaksın?
O 16 kilo, vicdanını ezsin demek isterdim ama zerre vicdan taşıdığını da düşünmüyorum. Lanet olsun senin gibi insana.
Sen öyle bir insansın ki dün hastane bahçesinde manevi destek veren insanları bile göz altına alıyorsun

Ve bu gün öyle vicdansızca saldırıyorsun ki belkeyenlerden 2 kişi gaz kapsulleri ile bilinçlerini yitiriyor ama pardon sana oy vermeyenlerin hepsi terörist di mi? Hadi şimdi git mitinglerde Allah demeye devam et! 
Ne de olsa sen 'ben ülkenin ağzına sıçtım' desen de sana oy verecek enayi çok bu ülkede!

Düşünen hayvan

Devamını Oku

6 Şubat 2014 Perşembe

Tesadüf (?)

17:17...
  Bazı şeyler denk geliyor biliyor musun?
Sonsuz olan zamanın bazı kesitlerinde,
bazı şeylerin üst üste bindiği oluyor, inanması güç.
Sanki biri bizimle oynuyor. Biri sanki bize birşeyler mi söylemek istiyor?
Bir bakıyorum saate, 17:17...
Ben rastlantıları değil, denk gelmeleri seviyorum.
Mesela dilimin ucunda bir türkü, eskilerden kalma bir ezgi, unutulmuş sözleri aklıma gelmiyor. Radyoyu açıyorum, ansızın karşıma çıkıveriyor.
Bir tatlı çekiyor mesela canım, tatlı bir sohbet çekiyor, birden kapım çalınıyor, hoş sohbet bir arkadaş elinde tatlılarla çıkageliyor.
Acaba diyorum Dümen kontrolümü lazım yada hayatta tek yapmamız gereken
kendimizi göstermek , orada olmak ve gelişlere izin vermek mi? ...
...
Devamını Oku

Anayasa (k)

yasak   "itirazda hayır var" imiş...
İnsan, kendisi ve geleceği hakkında vereceği "karar"ı, başkalarının içerik ve derinlikten yoksun sloganlarının kucağına bırakmamalı.
İnsan, aklıyla, fikriyle, zekasıyla hareket eden bir varlık,
Dolayısıyla ayırma gücüne yani karar verebilme yetisine sahip.
O yüzden özellikle haklarının ve özgürlüklerinin yeniden biçimlendirildiği şu anayasa değişiklerini okumadan sandığına gitmemeli.
En azından kendisine saygısı olan                                                                                                          haysiyet sahibi bir varlık
                                                                                                         bunu kendine yapmamalı.
                                                                                                                             Dostlukla...
Devamını Oku

23 Kasım 2013 Cumartesi

Seni Çağırıyoruz!..


çağrı

Seni çağırıyoruz duymuyor musun?

Katacaklarına ihtiyacımız var.
Değiştireceklerine.
Geliştireceklerine.
Yokedeceklerine ve yeniden yaratacaklarına.
Seni sevmeye, senin sevmelerine.

Seni var etmeye ihtiyacımız var.
Görmüyor musun?

Devamını Oku
YuSuF YıLDıRıM. Blogger tarafından desteklenmektedir.